|
|
|
copyright istanbulumnet 2008
|
|
 |
İstanbul
Evin içinde bir oda, odada İstanbul
Odanın içinde bir ayna, aynada İstanbul
Adam sigarasını yaktı, bir İstanbul dumanı
Kadın çantasını açtı, çantada İstanbul
Çocuk bir olta atmıştı denize, gördüm
Çekmeğe başladı, oltada İstanbul
Bu ne biçim su, bu nasıl şehir
Şişede İstanbul, masada İstanbul
Yürüsek yürüyor, dursak duruyor, şaşırdık
Bir yanda o, bir yanda ben, ortada İstanbul
İnsan bir kere sevmeye görsün, anladım
Nereye gidersen git, orada İstanbul.
İstanbul dedim de seni hatırladım
İşte İstanbul
yorgun şehir
işte canından bezmiş boğaz vapurları
kederli tramvaylar
ve Galata Köprüsü'nden
telaşlı insanlar geçmektedir
bir gizli sevinç mahzun gözbebeklerimde
eriyen bir sükun kaldırımlarda adım adım
işte İstanbul
İstanbul dedim de seni hatırladım.
Balıkçı tepsilerinde gümüş balıkları
tekir,barbunya,canım uskumru,levrek
işte İstanbul
|
|
 |
|
|
|
|
Padişahlar, bütün hazineleri yıkık yerlere, viraneler gömerler. Bizim viranemiz, yıkık gönlümüzse; dostun hazinesinden ötürü virane olmuştur. Dostun ilahi emanetine dayanamamış, yıkılmış, bu hale gelmiştir.
Hz. Mevlana. |
|
http://www.oztoprakkoyu.com.tr.tc/
mutlaka ziyaret etmelisiniz :) |
|
|
 |
|
|
|
|